UX Chronicles:
Sektör profesyonellerini konuk yazarlar olarak ağırladığımız bu seride, ürün tasarımına ilişkin iyi uygulamaları ve tecrübelere dayanan öğrenimleri konuşuyoruz. Bu bölümde, Oğuzhan Uysal kamu denkleminde deneyim tasarımı yapmanın olmazsa olmazlarını paylaşıyor.
Kamuda UX: Ortak Kültür İnşa Etmek
Kamu projeleri, karmaşık paydaş yapısı ve sınırlı kaynak baskısıyla yürür. İnsan-odaklı tasarım, bu karmaşayı düzenler: Ekipleri tek hedefte toplar, kararları netleştirir, güveni güçlendirir.
Bu denklemde neye odaklanman gerektiğini 5 adımda İnceleyelim:
Kullanıcı Sorusu ile Başla
Problemi Tek Cümleyle Netleştir
Akışı En Yalın Hale Getir
Liderleri Empatiyle Hizala
Deneyimi Veriyle Besle
Kullanıcı Sorusu ile Başla: Toplantıyı “Kullanıcı bu anda ne hisseder, neye ihtiyaç duyar?” sorusuyla aç. Bu soru, tartışmayı kişisel fikirlerden gerçek ihtiyaçlara taşır ve herkesin ortak pusulası olur.
Problemi Tek Cümleyle Netleştir: Projeye başlamadan boşlukları doldur: “Kullanıcı, ___ yaparken ___ sorununu yaşıyor.” Bu cümle netleştiğinde hedef belirgindir; gereksiz revizyonlar yerine odaklı çözümler üretirsin.
Akışı En Yalın Hale Getir: Kullanıcının adımlarını basit bir akış şemasıyla çiz, fazlalıkları hemen ele. Kısa, anlaşılır yol; geliştirici ekibin “UX yavaşlatır” kaygısını hızla “UX netleştirir” algısına çevirir.
Liderleri Empatiyle Hizala: Sunum yerine deneyim sun: 10 dakikalık gerçek kullanıcı videosu izlet, ardından “Ne fark ettin?” diye sor. Sorunlar doğrudan hissedildiğinde, destek kendiliğinden gelir.
Deneyimi Veriyle Besle: Her çeyreğe küçük ölçekli de olsa kullanıcı araştırmaları konumlandırmaya çalış ve sonucu ekiple paylaş. Düzenli geri bildirim döngüsü, UX’i “proje adımı” olmaktan çıkarır; kurumun doğal refleksine dönüştürür.
Son Söz:
UX, bir çıktı değil. Bir yaklaşım. Bir refleks. Bir iletişim biçimi. Kamuda denkleminde bu dönüşümü başlatmak cesaret ister. Ama başladığınızda, kurumunuzu içeriden dönüştürür.