Seni tanıyalım
Ürün tasarımı ve inovasyonun kesişiminde geçirdiğim 30 yılı aşkın süredir devam eden yolculuğumda farklı yaratıcı ekiplerle çalıştım. Bugün odaklanmaya çalıştığım sadece iyi deneyimler ve ürünler değil, yeni iş birliği biçimleri ve düşünme/ çalışma yapıları yaratmak.
Dijital teknolojiler ve Gen-AI’ın hızla dönüştürdüğü bu çağda, tasarımcının, “anlam” katan ve yaratan bir küratör olarak sürecin merkezinde yer alacağı, “insan” ile “yapay zeka”nın bir ortak olarak birlikte düşünebildiği, birlikte üretebildiği bir gelecek için, sürekli gelişen, dinamik bir “tasarım ekosistemi” mantığı kurmayı ve bu konuda destek vermeyi hedefliyorum.
Yaptığın işte en çok keyif aldığın şeyler neler?
En çok keyif aldığım an, karmaşık bir sorunun net bir tanıma dönüştüğü ve fikrin prototipte hayat bulduğu o yaratıcı süreç. Kullanıcıyı dinleyip aranan içgörüleri yakalamak, Farklı disiplinleri bir araya getirip bu içgörüleri somut bir çözüm önerisine dönüştürmek farklı bir heyecan ve ilham verici.
Bir ürün ailesine tutarlı bir dil kazandırmak, farklı ekiplerle öğrenmek, bıkmadan denemek ve her iterasyonda daha iyiye yaklaştığını hissetmek bu işin en motive edici, heyecanlı ve en canlı kısmı.
Tasarım sürecini nasıl görüyorsun? İyi tasarım için nelere dikkat etmeli?
Tasarım sürecini, sürekli merakla beslenecek, bitmeyen bir keşif yolculuğu olarak görüyorum. Süreç, doğru soruyu sormak, kullanıcıyı dinlemek ve gerekirse izleyip anlamakla başlar. İyi bir tasarım; karmaşık bir durumu sadeleştirmekle, “anlam” ve “güven” inşa etmekle ortaya çıkar.
Görünmez engeller, empati, veri ve sezginin doğru oranda bir araya gelmesiyle ortadan kalkar ve gerçekten duygulara dokunan bir deneyim ortaya çıkar. Tasarımcı salt estetik ve işlev önermeyi değil, kullanıcıyla duygusal bir bağ kurmaya odaklanmalı; insanların hayatında yer edinecek, sade ama kalıcı çözümler yaratmayı mesele edinmeli diyebilirim.
Kariyerinin başındakilere tavsiyelerin neler olurdu?
Kariyerin başında en önemli şey, merakı hiç kaybetmemek. Gözlem yap, dinle, denemekten hiç çekinme. Fikirlerini hızlıca somutlaştırmaya çalış, atölyede üret ya da dijitalde prototipini kur; tam anlamak veya anlatmak için önemli olan düşünceyi görünür kılmak. Disiplinler arası çalışmaktan korkma, hatta öncü ol; form kadar deneyime, malzeme kadar veriyi anlamaya odaklan. Bugünün/yarının tasarımcısı olarak, Gen-AI sistemlerini bir tehdit değil, bir ortak olarak gör ve cesaretle kullan. Süreçte öğrendiklerini paylaş; etik ve sürdürülebilir düşünmeyi erken benimse. Kusursuzluk yerine hep ilerlemeyi seç; çünkü iyi tasarım, sürekli merak eden ve öğrenen bir zihinden doğar diyebilirim.
Tasarım ekosisteminde bir şeyi değiştirme şansın olsaydı?
Bir şeyi değiştirebilsem, “hız” ve “sonuç” odaklılığı dönüştürmek isterdim. Gerçek yaratıcılığın derin düşünme, sezgi, gözlem ve araştırma için zamana ihtiyacı var. Tasarımın değeri yalnızca çıktıyla değil, süreçten öğrenilenler ve çıkarılanlarla ölçülmeli. Farklı disiplinlerin aynı masada, eşit söz hakkıyla düşünmesini sağlayan bir kültür oluşturulabilirse, hem fikirler hem insanlar daha etkin olgunlaşırdı. Tasarımın geleceği, özellikle tüm sürecin merakla beslenen sürekli bir “diyalog” olduğunu düşünerek, sadece “hız”ın değil, “anlam”ın rehberliğinde ilerlemeli.
Bir tasarımcıyı/ araştırmacıyı gerçekten “iyi” yapan şey ne?
İyi bir tasarımcıyı veya araştırmacıyı “iyi” yapan şey, “merak”ını hiç kaybetmeden hep üzerine ekleyerek öğrenmeye devam etmesi. Veriyi çözümlemeyi bilir,
ama sezgiyi dışlamaz; çünkü iyi fikir, yalnızca “ne”yi değil, “neden”i anlamakla doğar. Gözlem yapar, dinler, hızlı yargıdan olabildiğince uzak durup, karmaşık olanı daha da sade hale getirme cesaretini gösterir. İyi olma durumu, teknik mükemmeliyetten çok düşünme biçimindeki olgunlukla konuşur. Burada da mühim olan, zihinsel olarak esnek kalıp defalarca yeniden öğrenmeye, hatalardan ders öğrenmeye açık kalabilmekte.
Yaratıcılığını ve odağını korumak için neler yapıyorsun?
İş dışında zihnimi en çok besleyen şey, hareket ve görselleştirme arasında kurmaya çalıştığım denge. Spor, yaş aldıkça biçimi değişse de bana hep “sonuna kadar devam etme” ve “denge kurma” disiplinini öğretti. Yelkende, rüzgârı okumak, tempoyu hissetmek ya da takım ritmini yakalamak. Eskizse düşüncelerimi görselleştirmenin en doğal yolu, karaladığımda fikirler şekil kazanıyor. Son dönemde bu sürece Gen-AI sistemlerini dahil etmek de heyecan verici; birlikte denemek, görsel hikâyelere dönüştürmek yepyeni bir yaratıcılık ve düşünme biçimi. Duyuları açarak zihnimi sanki yeniden kalibre ediyor gibi hissettiriyor. Ama aktif takım sporlarını da özlemiyor değilim.
Bu aralar gündeminde neler var? Gelecek planların?
Bu aralar en çok, tasarım ve yaratıcı yapay zekânın nasıl birlikte düşünüp, beraber çalışabileceğini anlamaya odaklanıyorum. Gen-AI sistemlerini bir araç algısından öte, yaratıcılığı tetikleyen ve zenginleştirecek bir iş arkadaşı olarak tanımlamaya çalışıyorum. Sürdürülebilir ve onarıcı tasarım yaklaşımları üzerine düşünüyorum; sadelik, modülerlik, dayanıklılık ve uzun ömürlü değer yaratma. Kısa vadede ürün geliştirmeye odaklı danışmanlık modelimi olgunlaştırmaya çalışırken, yine kısa ve orta vadede etkin akademik iş birlikleriyle yeni kuşak tasarımcıları bu dönüşüme hazırlamaya yardımcı eğitim ve mentörlük programlarına katılarak gelişimi desteklemeyi hedefliyorum.