Seni tanıyalım
15 yılı aşkın süredir sistem ve süreç tasarımında aktif bir şekilde çalışıyorum. Kariyerim boyunca dijital ürünler, hizmetler ve deneyimler yaratmak için veriye dayalı tasarım ve teknolojinin dönüştürücü gücünü kullanmaya odaklandım. Teknolojinin sadece bir araç olduğuna; bu aracın insanlara nasıl dokunduğuna ve hayatlarını nasıl iyileştirdiğine odaklanmanın değer yarattığına inanıyorum. Bir süredir de, şirketlerin organizasyonel yapılarını tasarlama ekseninde danışmanlık veriyorum.
Tasarımın bir Figma çıktısı olmadığını düşünürsek, kısaca, 15 yılı aşkın süredir “tasarlıyorum” diyebiliriz :)
Bu alana nasıl yöneldin?
Psikoloji okumak istememle paralel bir motivasyonu var aslında: İnsanların alışkanlıklarını şekillendirme, hayatlarında olumlu anlamda iz bırakabilme isteği. Problemleri doğru tespit edip, doğru çözümler üretmenin “tasarım” olduğunu fark ettiğimde, doğru tasarlanmış süreçlerin bir işletmenin başarısını ne kadar etkileyebileceğini de fark etmiş oldum. Bu farkındalık, beni sistem ve süreç tasarımı konusunda daha derinlemesine araştırmalar yapmaya ve bu alanda uzmanlaşmaya yönlendirdi.
Kariyer yolculuğun nasıldı?
Üniversite yıllarında iş hayatına atıldım. O zamanlar Türkiye’nin önde gelen reklam ajansları ve prodüksiyon firmalarında, rejisörlük, yapım amirliği gibi farklı rollerde yer aldım. 2009 yılının başında, yaptığım işin beni kişisel olarak tatmin etmediğini, tanımlayamadığım bir “faydasız hissetme” halinden ötürü “benim başka bir şey yapmam lazım.” diyerek, gençliğin de verdiği cesaretle kariyerime sıfırdan başlama kararı aldım. Aslında, iş dünyasında başarının, tek başına sergilenen bir performanstan ziyade, bir orkestra gerektirdiğini fark ettim diye özetleyebiliriz.
Bu noktada yolum Yakup Bayrak ile kesişti ve kendisinin ilk girişimi, KeyFruit’te çalışmaya başladım. 2013’te SHERPA’nın kurulmasıyla birlikte, hayatımda çok güzel izler bırakan, liderlik etmekten gurur duyduğum ekip üyelerine sahip olduğum, 9 senelik bir Studio Director’lık serüvenim oldu. Ardından Paribu’da Tasarım Direktörlüğü ve şimdi de danışmanlık.
Yaptığın işte en çok keyif aldığın şeyler neler?
Bu soruya “mevcut rol” ekseninde değil de, daha kapsayıcı bir perspektiften cevap vermem gerekirse: Beni heyecanlandıran şey, en büyük lüksün para değil, yaratılan fayda olduğunu savunan insanlarla birlikte üretebilmek.
Dijital ürün geliştirmeyi nasıl görüyorsun?
Kullanıcı ihtiyaçları ve iş hedefleri doğrultusunda, veriye dayalı ve iteratif bir yolculuk olarak görüyorum. Bu süreç, problemi doğru tanımlamaktan, çözümün sürekli iyileştirilmesine kadar uzanan kapsamlı bir yolculuk. Ürün yaşam döngüsünün ve buna bağlı iş akışlarının, organizasyona özel tasarlanması, tanımlanması gerektiğine; ezberciliği tetikleyen hazır çözümlerin olduğu gibi organizasyona entegre edilmemesi gerektiğine inanıyorum.
Deneyim araştırması, tasarım sürecinizde nasıl konumlanıyor?
“Bence”lerden uzak, veriye dayalı ve hızlı karar alınabilmesini mümkün kılıyor. Oyunu, araştırmanın sadece keşif sürecinde değil, iteratif üretim döngüsünün bir parçası kıldığımız şekilde kurgulayabilmek gerekiyor. Pazar dinamiklerinin, alışkanlıkların, teknolojilerin gün be gün değiştiği şu ortamda, harmoni içinde, hızlı hareket edebilen bir yapı kurmadığınız durumda, araştırmanın değerini gösteremeyen, ispatlayamayan, anlatmakla yetinen tarafta kalıyorsunuz.
Ürün geliştirmede kendine ve ekibine biçtiğin vizyon ne?
– Sorgulamaktan asla vazgeçmemek
– Hızı, bir kalite indikatörü olarak konumlandırmak
– Fikri sadece problem tespitiyle değil, çözüm önerisiyle birlikte dile getirmek
– Sonuca etki edebilecek aksiyonlar almak
– Hayal edilmeyeni düşlemekten asla vazgeçmemek ve “güvenin tasarlanabilen bir şey olduğu” fikrini düstur edinmek
Kariyerinin başındakilere tavsiyelerin neler olurdu?
– Mutlu olacakları işi ve huzurlu olabilecekleri ortamı keşfetmeleri
– “Hayır” diyebilecek cesarete sahip olmaları
– Hata yapmanın, en iyi öğrenme yolu olduğunu bilmeleri ve hata yapmaktan korkmamaları
– Öğrenme heyecanını asla kaybetmemeleri
– Öğrenmenin, deneyimleyerek mümkün olduğunu, bu nedenle kendilerini steril alanlara hapsetmemelerini tavsiye ederdim
Ekibin için adayları değerlendirirken baktığın noktalar neler?
– Öğrenme heyecanı
– Merakı
– Fikirlerini açıkça dile getirebilmesi
– Kurum kültürünün gelişiminde kendisinin de katma değerinin olacağını bilmesi
– Değerlendirme kriterlerini rasyonelize edebilir olması