Seni tanıyalım
Studio Pinto’nun kurucusu ve tasarım direktörüyüm. Yeni işleri stüdyoya kazandırmaktan ekip planlamasına, tasarım süreçlerini yönetmekten işe alıma kadar birçok konuyla ilgileniyorum. Kısacası uçtan uca her şeyin içindeyim.
Bu alana nasıl yöneldin?
Bilgisayar mühendisliği okurken yazılımcı olmak istemediğimi fark ettim. Ne yapmak istediğimi bulmaya çalışırken 3D animasyon, grafik tasarım gibi farklı alanları denedim. Sonra Amerika’da HCI yüksek lisansı yaptım ve insan odaklı tasarımı gerçekten çok sevdim.
Yaptığın işte en çok keyif aldığın şeyler neler?
Zor bir tasarım problemini sade, işlevsel ve estetik bir çözüme dönüştürmekten büyük keyif alıyorum. Kullanıcıların severek kullandığı ürünler tasarlamak ve sürece farklı bir bakış açısı katmak da en sevdiğim kısımlar.
Ürün geliştirme sürecini nasıl görüyorsun?
Bence iyi ürün, doğru soruyu sormakla başlıyor. Kullanıcıyı anlamak, problemi net tanımlamak, süreci iteratif yürütmek ve ekip içinde açık iletişim kurmak çok önemli. Tasarım süreci ancak iş birliğiyle gerçekten olgunlaşabiliyor.
Kariyerinin başındakilere tavsiyelerin neler olurdu?
Kendinizi geliştirebileceğiniz ortamlarda olun. Sizden deneyimli kişilerle çalışın, bolca gözlem yapın, soru sormaktan çekinmeyin. Yeni teknolojileri, araçları deneyin. Meraklı olmak, bu meslekte sizi hep ileri taşıyan en önemli şey.
Ekibine yeni birini dahil ederken neler bakarsın?
Yetkinlik, deneyim ve problem çözme becerisi önemli. İyi bir ekip oyuncusu olup olmadığını, iletişiminin güçlü olup olmadığını da önemsiyoruz. Teknik taraf zamanla gelişebilir ama ekip uyumu işin kalitesini doğrudan etkiliyor.
Bu aralar neleri mesele ediniyorsun? Gelecek hedeflerin neler?
Yapay zekânın tasarıma etkisi bizi düşündüren konular. Gelecek hedefimiz ise daha geniş kitlelere ulaşmak, anlamlı işler üretmek ve Studio Pinto’yu global ölçekte güçlü bir yaratıcı stüdyo haline getirmek.