Seni tanıyalım
İnsanlara tasarımın ekranda gördüklerinden çok daha fazlası olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Çok disiplinli geçmişim sayesinde tasarımın birçok alanında bulundum ve öğrendiklerimi paylaşarak noktaları birleştirmeyi seviyorum. İnsanları daha çok soru sormaya, daha derine inmeye zorlayan bir tasarımcıyım diyebilirim.
Yaptığın işte en çok keyif aldığın şeyler neler?
Durağan öğelerin canlanıp hareket ettiğini görmek bana en büyük keyfi veren şey. Zamanı en değerli olgu olarak görüyorum; doğru kullanmak, işte öngörü kazandırmak ve insana zaman kazandırmak benim için önemli. Karşımdaki kişinin o farkındalığı yaşadığı an yüzündeki ifade ise bütün emeğin ödülü oluyor.
Tasarım sürecini nasıl görüyorsun? İyi tasarım için nelere dikkat etmeli?
İyi tasarımın temelinde iyi diyalog ve doğru soruları sorabilmek var. Aldığınız cevaplar süreçleri tamamen değiştirebilir; çünkü tek bir doğru süreç yok, bu işin doğası böyle. Doğru diyaloglar kurdukça çizdiğiniz yol netleşir ve tasarım süreci de kendi şeklini bulur.
Kariyerinin başındakilere tavsiyelerin neler olurdu?
Meseleyi ne zaman “iletişim” olarak görmeye başlar ve her ihtiyacı kendi bağlamında çözümlemeyi başarırsanız, işte o zaman gerçekten başarılı olursunuz.
Eskiden mesele görüntüydü; artık tam tersine, hikâyeyi kurmak, veriyle yön bulmak ve döngü içinde sürekli geliştirmek. Bu alanda tek bir yeterlilik tanımı yok; çözümler sadece kutu çizmekten ya da renk seçmekten çok daha fazlası.
Kariyerinde en çok gurur duyduğun an hangisiydi?
Tek bir anı yok aslında. SHERPA’da tasarladığım şeffaf fırın ekranının IFA’da sergilenmesi beni çok mutlu etmişti. Kariyerimin başlarında Tmob’da uçtan uca tasarladığım Denizbank FastPay uygulamasının başarılı olması da benim için önemli bir gurur kaynağıydı. Bonus olarak Simpra POS’u unutmamak gerek; gittiğim mekanlarda görmek beni çok mutlu ediyor.
Süreçte seni şaşırtan bir kullanıcı içgörüsü paylaşır mısın?
Simpra POS’ta tasarladığımız bir fonksiyonun sahadaki kullanımının tamamen farklı olduğunu gördük. Kullanıcı, kendi ihtiyacına göre akışı manipüle ederek amaç dışı bir çözüm üretmişti. Bu içgörü sayesinde fonksiyonu gerçek kullanım alışkanlıklarına göre yeniden tasarladık ve ürünü çok daha sezgisel hale getirdik.
Üretkenliğini ve odağını korumak için neler yapıyorsun?
Üretkenliğimi beslemek için artık mümkün olduğunca ekranın dışına bakıyorum. Günlük hayattaki küçük problemlerin nasıl ortaya çıktığını ve nasıl çözüldüğünü gözlemlemek, araştırmak bana yeni bakış açıları kazandırıyor. Bu sayede zihnimi taze tutup farklı düşünme yolları keşfediyorum.
Bu aralar gündeminde neler var? Gelecek planların?
Farklı alanlarda üretmeyi mesele ediniyorum sanırım; bu nedenle o alanlardaki araştırma, denemeler üzerine kafa yoruyorum. Havacılık ve otomobil sektörleri için yeni deneyimler tasarlıyoruz. Bir yandan İngiltere ve Almanya için uygulamalarımızın kullanıcı profillerini takip edip farklı kültürlerin deneyimlerini anlamayı hedefliyorum.
