Seni tanıyalım

Ben Çağdaş. Bazı üniversitelerden ve GSF’den mezunum. 15 yılı aşkın süredir “tasarımcı” olarak çalışıyorum. Sektörün zamanla gelişmesi ve dönüşmesiyle son 7 yıldır dijital alanda ürün ve biraz
da sistemli çalışma üzerine yoğunlaştım. Çalıştığım şirketlerde süreçleri iyileştirmeye çalışmak gibi
üstüme hiç vazife olmayan gizli bir misyonum var.

Bu alana nasıl yöneldin?

Henüz lisedeyken, adını bile hatırlamadığım bir TV kanalındaki HTML derslerini izlediğimden beri “tasarımcı” olmak istedim. Bu, büyük bir farkındalıktan çok, bir çocuğun hevesi gibiydi. Çalışma hayatıma ise Bilge Adam ve Başarısoft gibi kurumlarda Grafik/Web Tasarım eğitimleri vererek başladım. Sonrası, yıllar süren çalkantılı bir kariyer oldu.

Yaptığın işte en çok keyif aldığın şeyler neler?

Son zamanlarda en çok keyif aldığım şey, tasarımın ya da çıktının kendisinden ziyade süreçleri iyileştirmek ve optimize etmek. Bu ister çalıştığım şirket, ister bir proje ya da hobi olsun fark etmiyor; süreci sistemli ve ölçülebilir hale getirmek, üretimi daha verimli kılmak, diğer tüm başlıklardan daha fazla tatmin sağlıyor.

Ürün geliştirme sürecini nasıl görüyorsun?

Marty Cagan’ın Empowered kitabını okuyana kadar ürün geliştirme süreçlerine tek taraflı ve ne yazık ki sadece tasarım odaklı bakıyordum. Artık takım oyuncusu olmanın ve bir ekibin yalnızca tasarımcılardan oluşmaması gerektiğini biliyorum. Çıktıya değil sonuçlara odaklanmak, görev değil süreç yönetmek ve bunu sistemli, ölçülebilir kılmak ürün geliştirmenin temeli.

Kariyerinin başındakilere tavsiyelerin neler olurdu?

Bu işi yapmamaları! Bu sektör, LinkedIn’de pazarlandığı gibi keyifli, saygı gören ya da çok kazandıran bir meslek değil. Kavramlar ve yöntemler çoğunlukla ithal ve burada her zaman işlemiyor. Tüm olumsuzluklara rağmen yapmak isteyenler oyunu doğru kurmalı. Ayrıca, şirketlerle duygusal bağ kurmamalarını ve hiçbir şirkete ömürlerini vermemelerini tavsiye ederim.

Kariyer yolculuğunda edindiğin en değerli ders ne oldu?

Getir’de çalıştığım dönemde, Nazım Salur’un “Bana tasarımını anlatma, bana tasarımını yaşat” sözü, iş yapış biçimimi ve bakış açımı köklü şekilde değiştirdi. Bir ateşin başında hikâye anlatan kişi gibi, dinleyicilerin sıkılmaması ve dikkatini koruması gerektiğini o zaman fark ettim. O günden beri her işimin “sıkıcı olmayan” bir hikâyesi olması için çabalıyorum.

Tasarım ekosisteminde bir şeyi değiştirecek olsan?

Üzerine bir sezon podcast kaydetmiş biri olarak bu soruyu 400 karaktere sığdırmam mümkün değil. Bireylerin, ekiplerin ve şirketlerin dönüşmesi şart. Bugün tasarımcılar, “gözü olanın yorum yaptığı” bir lanetle bu sektörde çalışmakta ve sektörün kültürel bir devrime ihtiyacı var. Tasarımcılar olarak bizler, bir taburenin üç önemli bacağından biri olma metaforunu gerçekleştirmek zorundayız. 

Bu aralar neleri mesele ediniyorsun? Hedeflerin neler?

Kişisel olarak, herkesin ortak meselesi olan hak, hukuk ve adalet konularını ben de dert ediniyorum.
Bir süredir ise, mümkünse ücretsiz, değilse adil ve erişilebilir eğitimler sunan dux adlı gönüllü tasarım topluluğunu geliştirmeye odaklanıyorum. İlerleyen dönemde ise tasarım ekiplerinin “sistemli” çalışmasına destek olacak kurumsal çözümler üreteceğim.

Seni tanıyalım

Ben Çağdaş. Bazı üniversitelerden ve GSF’den mezunum. 15 yılı aşkın süredir “tasarımcı” olarak çalışıyorum. Sektörün zamanla gelişmesi ve dönüşmesiyle son 7 yıldır dijital alanda ürün ve biraz
da sistemli çalışma üzerine yoğunlaştım. Çalıştığım şirketlerde süreçleri iyileştirmeye çalışmak gibi
üstüme hiç vazife olmayan gizli bir misyonum var.

Bu alana nasıl yöneldin?

Henüz lisedeyken, adını bile hatırlamadığım bir TV kanalındaki HTML derslerini izlediğimden beri “tasarımcı” olmak istedim. Bu, büyük bir farkındalıktan çok, bir çocuğun hevesi gibiydi. Çalışma hayatıma ise Bilge Adam ve Başarısoft gibi kurumlarda Grafik/Web Tasarım eğitimleri vererek başladım. Sonrası, yıllar süren çalkantılı bir kariyer oldu.

Yaptığın işte en çok keyif aldığın şeyler neler?

Son zamanlarda en çok keyif aldığım şey, tasarımın ya da çıktının kendisinden ziyade süreçleri iyileştirmek ve optimize etmek. Bu ister çalıştığım şirket, ister bir proje ya da hobi olsun fark etmiyor; süreci sistemli ve ölçülebilir hale getirmek, üretimi daha verimli kılmak, diğer tüm başlıklardan daha fazla tatmin sağlıyor.

Ürün geliştirme sürecini nasıl görüyorsun?

Marty Cagan’ın Empowered kitabını okuyana kadar ürün geliştirme süreçlerine tek taraflı ve ne yazık ki sadece tasarım odaklı bakıyordum. Artık takım oyuncusu olmanın ve bir ekibin yalnızca tasarımcılardan oluşmaması gerektiğini biliyorum. Çıktıya değil sonuçlara odaklanmak, görev değil süreç yönetmek ve bunu sistemli, ölçülebilir kılmak ürün geliştirmenin temeli.

Kariyerinin başındakilere tavsiyelerin neler olurdu?

Bu işi yapmamaları! Bu sektör, LinkedIn’de pazarlandığı gibi keyifli, saygı gören ya da çok kazandıran bir meslek değil. Kavramlar ve yöntemler çoğunlukla ithal ve burada her zaman işlemiyor. Tüm olumsuzluklara rağmen yapmak isteyenler oyunu doğru kurmalı. Ayrıca, şirketlerle duygusal bağ kurmamalarını ve hiçbir şirkete ömürlerini vermemelerini tavsiye ederim.

Kariyer yolculuğunda edindiğin en değerli ders ne oldu?

Getir’de çalıştığım dönemde, Nazım Salur’un “Bana tasarımını anlatma, bana tasarımını yaşat” sözü, iş yapış biçimimi ve bakış açımı köklü şekilde değiştirdi. Bir ateşin başında hikâye anlatan kişi gibi, dinleyicilerin sıkılmaması ve dikkatini koruması gerektiğini o zaman fark ettim. O günden beri her işimin “sıkıcı olmayan” bir hikâyesi olması için çabalıyorum.

Tasarım ekosisteminde bir şeyi değiştirecek olsan?

Üzerine bir sezon podcast kaydetmiş biri olarak bu soruyu 400 karaktere sığdırmam mümkün değil. Bireylerin, ekiplerin ve şirketlerin dönüşmesi şart. Bugün tasarımcılar, “gözü olanın yorum yaptığı” bir lanetle bu sektörde çalışmakta ve sektörün kültürel bir devrime ihtiyacı var. Tasarımcılar olarak bizler, bir taburenin üç önemli bacağından biri olma metaforunu gerçekleştirmek zorundayız. 

Bu aralar neleri mesele ediniyorsun? Hedeflerin neler?

Kişisel olarak, herkesin ortak meselesi olan hak, hukuk ve adalet konularını ben de dert ediniyorum.
Bir süredir ise, mümkünse ücretsiz, değilse adil ve erişilebilir eğitimler sunan dux adlı gönüllü tasarım topluluğunu geliştirmeye odaklanıyorum. İlerleyen dönemde ise tasarım ekiplerinin “sistemli” çalışmasına destek olacak kurumsal çözümler üreteceğim.

Computer on desk with graphic tablet

Let's start your future project project project project right now!

Let's start your future project right now! Let's start your future project right now! Let's start your future project right now! Let's start your future project right now! your future project right now!your future project right now!

Seni tanıyalım

Ben Çağdaş. Bazı üniversitelerden ve GSF’den mezunum. 15 yılı aşkın süredir “tasarımcı” olarak çalışıyorum. Sektörün zamanla gelişmesi ve dönüşmesiyle son 7 yıldır dijital alanda ürün ve biraz
da sistemli çalışma üzerine yoğunlaştım. Çalıştığım şirketlerde süreçleri iyileştirmeye çalışmak gibi
üstüme hiç vazife olmayan gizli bir misyonum var.

Bu alana nasıl yöneldin?

Henüz lisedeyken, adını bile hatırlamadığım bir TV kanalındaki HTML derslerini izlediğimden beri “tasarımcı” olmak istedim. Bu, büyük bir farkındalıktan çok, bir çocuğun hevesi gibiydi. Çalışma hayatıma ise Bilge Adam ve Başarısoft gibi kurumlarda Grafik/Web Tasarım eğitimleri vererek başladım. Sonrası, yıllar süren çalkantılı bir kariyer oldu.

Yaptığın işte en çok keyif aldığın şeyler neler?

Son zamanlarda en çok keyif aldığım şey, tasarımın ya da çıktının kendisinden ziyade süreçleri iyileştirmek ve optimize etmek. Bu ister çalıştığım şirket, ister bir proje ya da hobi olsun fark etmiyor; süreci sistemli ve ölçülebilir hale getirmek, üretimi daha verimli kılmak, diğer tüm başlıklardan daha fazla tatmin sağlıyor.

Ürün geliştirme sürecini nasıl görüyorsun?

Marty Cagan’ın Empowered kitabını okuyana kadar ürün geliştirme süreçlerine tek taraflı ve ne yazık ki sadece tasarım odaklı bakıyordum. Artık takım oyuncusu olmanın ve bir ekibin yalnızca tasarımcılardan oluşmaması gerektiğini biliyorum. Çıktıya değil sonuçlara odaklanmak, görev değil süreç yönetmek ve bunu sistemli, ölçülebilir kılmak ürün geliştirmenin temeli.

Kariyerinin başındakilere tavsiyelerin neler olurdu?

Bu işi yapmamaları! Bu sektör, LinkedIn’de pazarlandığı gibi keyifli, saygı gören ya da çok kazandıran bir meslek değil. Kavramlar ve yöntemler çoğunlukla ithal ve burada her zaman işlemiyor. Tüm olumsuzluklara rağmen yapmak isteyenler oyunu doğru kurmalı. Ayrıca, şirketlerle duygusal bağ kurmamalarını ve hiçbir şirkete ömürlerini vermemelerini tavsiye ederim.

Kariyer yolculuğunda edindiğin en değerli ders ne oldu?

Getir’de çalıştığım dönemde, Nazım Salur’un “Bana tasarımını anlatma, bana tasarımını yaşat” sözü, iş yapış biçimimi ve bakış açımı köklü şekilde değiştirdi. Bir ateşin başında hikâye anlatan kişi gibi, dinleyicilerin sıkılmaması ve dikkatini koruması gerektiğini o zaman fark ettim. O günden beri her işimin “sıkıcı olmayan” bir hikâyesi olması için çabalıyorum.

Tasarım ekosisteminde bir şeyi değiştirecek olsan?

Üzerine bir sezon podcast kaydetmiş biri olarak bu soruyu 400 karaktere sığdırmam mümkün değil. Bireylerin, ekiplerin ve şirketlerin dönüşmesi şart. Bugün tasarımcılar, “gözü olanın yorum yaptığı” bir lanetle bu sektörde çalışmakta ve sektörün kültürel bir devrime ihtiyacı var. Tasarımcılar olarak bizler, bir taburenin üç önemli bacağından biri olma metaforunu gerçekleştirmek zorundayız. 

Bu aralar neleri mesele ediniyorsun? Hedeflerin neler?

Kişisel olarak, herkesin ortak meselesi olan hak, hukuk ve adalet konularını ben de dert ediniyorum.
Bir süredir ise, mümkünse ücretsiz, değilse adil ve erişilebilir eğitimler sunan dux adlı gönüllü tasarım topluluğunu geliştirmeye odaklanıyorum. İlerleyen dönemde ise tasarım ekiplerinin “sistemli” çalışmasına destek olacak kurumsal çözümler üreteceğim.

Computer on desk with graphic tablet

Let's start your future project project project project right now!

Let's start your future project right now! Let's start your future project right now! Let's start your future project right now! Let's start your future project right now! your future project right now!your future project right now!